Kıskançlık

06 Mar 2009 at 23:37 (Hayat(Araf))

jealousRoland Barthes kıskançlık hakkında şunları demişti..
“kıskanç olarak, dört kez acı çekerim:
kıskanç olduğum için,
kıskançlığımdan dolayı kendimi suçladığım için,
kıskançlığımın ötekini incitmesinden korktuğum için,
bir bayağılığın beni tutsak etmesine boyun eğdiğim için: dışarıda bırakıldığım, saldırgan olduğum, deli olduğum ve sıradan olduğum için acı çekerim.”

Tabi düşünceler evrimleşmiyor değil…
– bir insana ne kadar güvenilebilir ? Hiç umulmayan tavırlar yüzünden kadim dostluklar veya yıllar süren evlilikler biterken, bir insana kayıtsız şartsız güven duymak ne kadar doğrudur?

temel nokta,

-bir anlamda saflık sayılabilecek- kayıtsız şartsız bir güvenin zorunlu olmadığıdır. esas gereklilik; kayıtsız şartsız bir güvene mümkün mertebe yaklaşabilmek, ilişki ilerlerdiği sürece bu güveni arttırabilmektir. belki hiçbir zaman %100 bir güvene ulaşılamayacaktır; ama  “beni aldatıyor mu?”  sorusunu sık sık akla getirmenin ve buna çoğunlukla “hayır” diyememenin temelindeki güvensizlik; kıskançlığı tetikleyen, dolayısıyla ilişkiyi mutsuz sona doğru sürükleyen bir düşünce olacaktır.

‘istisnalar kaideyi bozmaz’ sözünü kendime de hatırlatarak şu genellemeyi yapıyorum:

güvensizliğin doğal sonucu olarak ortaya çıkan kıskançlık; ilişkinin bitmesine sebep olmasa da, mutsuz ve zoraki giden bir ilişkiye kesinlikle sebep olacaktır.

Yorum bırakın